Terör örgütü PKK’nın Suriye uzantısı Suriye Demokratik Güçleri (SDG), aralık ayında işgal ettiği bölgelerdeki gruplarla “Toplumsal Sözleşme” imzaladıktan sonra bölücülük faaliyetine boyut atlatmaya hazırlanıyor. Örgüt, söz konusu sözleşmeye uygun olarak bölgede seçimleri organize edecek bir “Yüksek Seçim Kurulu” ve seçimleri denetleyecek “Toplumsal Sözleşmeyi Koruma Mahkemesi” kurmak için hazırlıklarını tamamladığını bildirdi. SDG’ye bağlı Demokratik Halklar Meclisi Eş Başkanı Ferid Atiy, söz konusu mahkemenin bir Anayasa Mahkemesi gibi Suriye’nin kuzeydoğusundaki bütün kurumları toplumsal sözleşmeye uygunluğu açısından denetleyeceğini kaydetti. Bölgede PKK/SDG ile uzun süredir çatışma halinde olan aşiretler ise olaya tepki gösteriyor. Suriye muhalefetinin çatı siyasi oluşumu olan Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkan Yardımcısı Abdulmecid Bereket, örgütün Suriye’yi bölme planını Yeni Şafak’a değerlendirdi.
Bereket, konuya dair yaptığı açıklamada, örgütün ilan ettiği toplumsal sözleşmeyi Suriye’deki mevcut bölünmüş durumu daha fazla derinleştiren bölücü bir adım olarak değerlendirdiklerini ve reddettiklerini söyledi. Suriye halkının da bu tür bölücü adımları reddettiğini ifade eden Bereket, “Bölgede yaşayan Arap, Kürt ve diğer gruplar, terör örgütü SDG’yi emrivaki bir yönetim olarak görüyor ve örgütün toplumsal sözleşme, seçim kurulu ve mahkeme gibi adımlarını kabul etmiyor. Aşiretler de örgüte karşı verdikleri mücadelede bunu gösterdi” dedi.
SDG’nin “Öz Yönetim” olarak adlandırdığı yapının terör örgütünün siyasi yüzü olduğuna vurgu yapan Bereket, “SDG/PKK/PYD, Suriye’nin bir kısmını işgal eden, halka yönelik ihlallerde bulunan ve çocuklar ile gençleri zorla silah altına alan bir terör yapısıdır. Dolayısıyla bu yapının siyasi yüzünün aldığı her karar Suriye halkının nezdinde gayrimeşrudur” ifadelerini kullandı.
Bereket, SMDK olarak Suriye’nin bütünlüğüne vurgu yapan ve yaşanan krize halkın iradesini yansıtan bir siyasi çözüm getiren 2254 sayılı BMGK kararı ve diğer uluslararası kararlara bağlı olduklarını dile getirdiği açıklamasında, “ABD yönetiminin bir yandan 2254 sayılı kararı desteklerken diğer yandan Suriye’nin bütünlüğünü tehdit eden ve halka karşı savaş suçları işleyen böyle bir emrivaki örgüte verdiği desteği garipsiyoruz” diye konuştu.